Nicholas'ın Emre'yle Görüşmesi

Nicholas:

“Görüşmeye hazırlanırken öncelikli olarak görüşmeyi yapan kişi olarak kendi rolüme odaklandım. Hem bu derse [Sözlü Tarih] sayesinde hem de önceki deneyimlerime bağlı olarak, bir Amerikalı olarak, daha doğrusu San Franciscolu, beyaz ve gay bir erkek olarak pek çok insan için çok güçlü anlamlar ifade eden şeyleri temsil ettiğimi gittikçe daha iyi anladım.”

“Onun konuşmaktan hoşlandığı konuların peşine düşüp kısmen alakasız görünen kısımları dışarıda bırakmak konusunda oldukça iyi bir iş çıkarttığımı düşünüyorum. Bazı kısımlarda spesifik bir konuda daha fazla soru sormuş olabilirdim diye düşünüyorum, ama görüşmeyi yaptığım kişi sessizleşince yeterince hızlı bağlantılı bir soru üretemediğim için doğrudan olarak konuyu değiştirmeye yöneldim. Buna rağmen, Alp’nin hayatı ve bakış açısı hakkında oldukça geniş bir fikre sahip olduğumu düşünüyorum.”

“Kaydedilmiş bir ses dosyası ile canlı görüşme arasındaki farklılığı deneyimlemek çok ilginç. Özellikle Alp’in canlandırma (dışavurum) yaptığı ya da içsel diyaloglar yaşadığı zamanlarda görsel bilgi eksikliği oldukça dikkat çekici hale geliyor.”

Görüşmeden:

Öncelikle şunu söyleyerek başlayayım, bu bir klişe değil diyelim ki, ama ben öncelikle insanım. Ben, yani şöyle söyleyeyim, alt kimliklere ve alt kimliklere inanmıyorum. […] Ben annem "Meryem"in ve babam "Faruk"un çocuğuyum. Ayrıca kız kardeşim "Esra"’nin kardeşiyim. Ama ben bir Türk değilim, Çerkez ya da Yunan değilim, ya da öyle bir şey. Ben bir insanım. […] Kendimi bir Türk ya da Çerkez olarak nitelendirmek istemiyorum, benim şeyim yüzümden, ıı, benim babam Çerkez olduğu için. Ben böyle şeylere inanmıyorum.”

“[I]ıı nasıl söylesem, Türkiye’de yaşayan bir gay olarak kendimi bulmam çok zor bir süreçti. Sanırım ben şeydeyken, ııı, üniversitemin ilk senesindeyken kendime “Evet Alp, sen gaysin” dedim. Çünkü lisedeyken bu tür şeyleri düşünmüyordum aslında. Spesifik bir üniversiteye gitmek istiyordum ve bu gerçekten benim tek, şöyle söyleyeyim, ulaşmak istediğim hedefti. Lisede başka hiçbir şey, hoşlandığım biri yoktu.”

“İnsanlar öyle düşünüyorlar, ben buna inanıyorum bu arada, insanlar benim gay olduğumu düşünüyorlar. Klişe bir tipleme var, benim gibi konuşuyorsanız ya da benim gibi vücut hareketleriniz varsa gaysinizdir. Evet. İnsanlar benim gay olduğumu düşünüyor. Aslında bundan nefret ediyorum, yani bu klişe tiplemeden diyelim, çünkü basmakalıp tiplemelere inanmıyorum.”